Türk kahvesi Osmanlı’dan günümüze kadar uzanan, en sevilen içeceklerden biridir. Türk Kahvesi, Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramı… kısacası, kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır. Önceleri Arap Yarımadası’nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek, bu yepyeni hazırlama ve pişirme metoduyla gerçek kahve lezzetine ve eşsiz aromasına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışan Avrupa; uzun yıllar kahveyi, Türk kahvesi olarak bu yöntemle hazırlayıp tüketmiştir. İşte Türk kahvesinin taze olup olmadığını anlamak için uygulayabileceğiniz yöntemler…
TÜRK KAHVESİNİN TAZELİĞİ NASIL ANLAŞILIR?
Türk kahvesinin kalitesi, çekirdeklerine bağlıdır. Ancak yanınızda çekilen çekirdekler, her kahvenin taze olduğunu göstermez.
Türk kahvesinin çekirdekleri kavruldukça, kahvenin aroması yoğunlaşır, fakat kafein oranı düşer. Bu yüzden kahve çekirdeğinin, kahvenin tadını doğrudan etkilediğini söyleyebiliriz.
Türk kahvesi geleneksel olarak Rio Minas 5 Tipi Arabica çekirdeklerinden üretilir. Kahve poşetinin üzerinde, G tipi olarak belirtilir. Bu yüzden kahve satın alırken, poşetin üzerinde G tipi yazıp yazmadığına dikkat edebilirsiniz.
Kahveyi aldıktan sonra iyi olup olmadığını anlamak için, bir deney yapabilirsiniz. Soğuk suyla dolu bir bardağa, 1 tatlı kaşığı Türk kahvesi ekleyin. Eğer kahvenin tozu suyun yüzeyinde kalıyorsa ve çok az renk veriyorsa, kahveniz taze ve kalitelidir. Eğer kahve dibe çöküp suyu boyuyorsa, kahvenin içinde yabancı katkı maddeleri olabilir.
Türk kahvesinin tazeliği, kokusundan anlaşılır. Kahve kokusunu metrelerce uzaktan bile alıyorsanız, kahveniz taptazedir. Eğer kahveyi içtiğinizde aromadan ziyade su tadı alıyorsanız, kahveniz bayatlamış olabilir.
Tazeliği anlamak için diğer yöntem, bir tutam kahveyi elinize alıp kahve zerreciklerini incelemektir. Kahve taneleri birbirine yapışmıyor ve dağılıyorsa, kahve tazedir. Eğer taneler birbirine yapışıyorsa, bayatlamış olduğunu anlayabilirsiniz.