Bugüne kadar gezip gördüğünüz tüm müzeleri unutun, çünkü eminiz ki daha önce böylesiyle hiç karşılaşmadınız. İçeriğimizde sizler için dünyanın dört bir yanından toplanan ‘iğrenç’ yemeklerin sergilendiği garip bir müze ‘Disgusting Food Museum’a yer verdik. Detaylar👇
Daha önce birbirinden lezzetli yemeklerin olduğu içeriklere mutlaka denk gelmişsinizdir.
Ya da birbirinden değerli eserlere sahip ufkunuzu genişletebilecek müzeler görmüş, gezmişsinizdir.
Ancak hepsini unutun çünkü şimdi sizlere oldukça ilginç bir müzeden bahsedeceğiz. İğrenç Yemekler Müzesi yani Disgusting Food Museum.
İsveç’in Malmö kentinde açılan bu müzede 80 farklı ülkeden birbirinden “iğrenç” yemekler sergilenmekte.
Müzeye giden kişilere girişte bilet yerine bir çeşit “kusma torbası” veriliyor.
Biletinizi yani kusma torbanızı aldıktan sonra sizleri bir fotoğraf kabini karşılıyor ancak tabii ki bu da normal fotoğraf kabinlerinden farklı.
Kabine girip fotoğraf çektirmeye başladığınızda sizlere mide bulandıran yemek kokuları koklatılarak tiksinmeniz sağlanıyor ve bu tiksinme ifadesi fotoğraflanıyor.
Disgusting Food Museum’da Moğolistan’dan koyun gözü çorbası,
Guam’dan yarasa çorbası,
İtalya’dan canlı sinek larvalarının bulunduğu Casu Marzu isimli peynir,
Çin’den boğa penisi
ve Kamboçya’dan kızartılmış tarantunaya kadar birbirinden “iğrenç” yemekler bulunuyor.
Disgusting Food Museum o kadar ilginç ki müzede menşei Çin olan bebek fare şarabı bile yer alıyor.
Bu şarabı elde etmek için en az 12 minik fare suyun içine canlı canlı atılarak kaynatılıyormuş.
Bu saydıklarımızın yanında Türkiye’den de yiyecekler mevcut. Örneğin tavuk göğüsü…
Bir tatlının içinde tavuk olması kulağa garip geliyor olabilir ancak bizce ‘iğrenç’ de değil.
Hadi tavuk göğsünü bir şekilde anlayabiliriz ama şalgam suyu müzede neden yer alıyor inanılır gibi değil!
Tavuk göğüsü ve şalgamın yanı sıra müzede tanıdık yemeklerden kelle paça da mevcut ancak menşei İran olarak yazılmış.
Yani şimdi görsele bakınca ‘iğrenç’ bir yemek olarak sergilenmesine pek bir şey diyemiyorum.
Disgusting Food Museum’da tüm bu yemeklerin ve daha fazlasının bulunduğu kısmın sonunda bir tahta bulunuyor ve üstünde “… gündür kimse kusmadı.” şeklinde bir sayaç bulunuyor.
Bu tahtada genellikle hep 0 yazıyor çünkü her gün en az bir kişi müzeyi gezerken istifra ediyor.
Müzeyi gezen ziyaretçiler gezilerinin sonunda bir tadım bölümüyle karşılaşıyor.
Burada da solucandan ağustos böceğine, ekmek mayasından yemek kurduna birçok çeşit “yiyecek” bulunmakta.
İçecekler arasında şalgam suyu da var.
Müzede tadım kısmındaki her şeyi deneyip o kısmı rahatlıkla geçebilirseniz “Wall Of Fame” isimli tahtaya isminizi yazabiliyorsunuz.
Değer mi? Karar size kalmış…
Disgusting Food Museum İsveç Malmö’den sonra Los Angeles ve Berlin’de de ziyaretçilerini bekliyor.
Peki sizler bu müzeye gitmek ister miydiniz? Yorumlarda buluşalım. 👇
