Ramazan ayı, bereketin, paylaşımın ve dayanışmanın simgesi olsa da, sofralarda yaşanan gıda israfı giderek endişe verici boyutlara ulaşıyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) 2024 Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na göre, dünya genelinde her yıl 1.05 milyar ton gıda çöpe gidiyor. Kişi başına yıllık ortalama 132 kilogram gıda israf edilirken, bunun 79 kilogramı yalnızca evlerde gerçekleşiyor.
Uzun süreli açlık sonrası hazırlanan zengin iftar sofraları, ihtiyacın çok ötesinde yemeklerin pişirilmesine ve tüketilemeyen gıdaların çöpe gitmesine neden oluyor. Türkiye’de her yıl Ramazan ayında yapılan fazla alışveriş ve büyük porsiyonlu yemek hazırlıkları, bu sorunu daha da derinleştiriyor.
Karnımız Doyuyor, Gözümüz Doymuyor
İftar sofralarında çeşitliliğin ve bolluğun önemli olduğu düşünülse de, açlık hissiyle gereğinden fazla yemek pişirilmesi büyük bir israf yaratıyor. Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu (TAŞFED) Aşçılık Milli Takımı Kaptanı Chef Volkan Aslan, Ramazan ayında bu durumun daha belirgin hale geldiğini vurgulayarak, gıda israfına karşı bireysel ve kurumsal önlemler alınması gerektiğini belirtiyor.
“Türk mutfağı, köklü gelenekleri ve zengin malzemeleriyle dünyaya örnek olacak bir mutfak. Ancak uzun süreli açlığın etkisiyle, iftar sofralarında yanlış porsiyonlama ve gereğinden fazla yemek hazırlama gibi hatalar yapılıyor. Bu durum ekonomik kayıplara ve çevresel zararlara yol açıyor. Çöpe atılan milyonlarca ton gıda, doğal kaynakların israf edilmesine, karbon ayak izinin büyümesine ve açlık çeken insanların daha da mağdur olmasına neden oluyor. İsrafı önlemek için mutfakta bilinçli planlama, porsiyon kontrolü ve artan yemekleri değerlendirme alışkanlıklarının yaygınlaşması şart.”
Chef Volkan Aslan, bireylerin yanı sıra restoranlar, oteller ve toplu yemek organizasyonlarının da israfı azaltmak için adımlar atması gerektiğini belirterek, Ramazan ayında sürdürülebilir ve bilinçli bir tüketim kültürü oluşturmanın önemine dikkat çekiyor.
Ramazan Sofralarında Porsiyon Kontrolüne Dikkat!
Ramazan ayında iftar sofralarında açlık hissinin etkisiyle hızlı ve kontrolsüz yemek tüketimi, gereğinden fazla porsiyonlarla yemek hazırlanmasına neden olabiliyor. Restoranlarda ve evlerde büyük porsiyonların israfın başlıca sebeplerinden biri olduğunu belirten Chef Aslan, gıda israfını önlemek için porsiyon kontrolünün kritik bir öneme sahip olduğunu söylüyor:
“Ramazan ayında iftar sofralarında dengeli ve yeterli porsiyonlarla yemek hazırlanmalı, israftan kaçınılmalıdır. Gereğinden fazla yemek pişirmek yerine, kişi sayısına uygun gramajlı üretim yapmak hem bütçeyi korur hem de doğal kaynakların verimli kullanılmasını sağlar. Evlerde yemek yaparken terazi kullanarak doğru ölçülerle pişirme yapmak, israfın önüne geçmenin en etkili yollarından biridir.”
Yanlış Saklanan Gıdalar Zehire Dönüşüyor
Yanlış saklanan gıdaların sadece israfı artırmadığını, aynı zamanda ciddi sağlık riskleri taşıdığını vurgulayan Chef Volkan Aslan, et, süt ve sebze gibi çabuk bozulabilen gıdaların uygun koşullarda muhafaza edilmemesinin, bakteri üremesine ve toksik hale gelmesine neden olabileceğini belirtiyor.
“Gıda israfı yalnızca tüketicilerin değil, üreticiler, dağıtımcılar ve restoran işletmecilerinin de sorumluluğundadır. Doğru porsiyonlama, etkili saklama teknikleri ve israfı önleyici yöntemler konusunda herkesin bilinçlenmesi gerekiyor. Ayrıca, restoranların sürdürülebilir malzemeler kullanarak ve porsiyon kontrolü sağlayarak hem israfı azaltması hem de toplumu sağlıklı gıda tüketimi konusunda yönlendirmesi önemli.”
Gerçek Bereket, Bilinçli Tüketimde Saklı
Gıda israfı, ekonomik kayıplara yol açmanın ötesinde, su, enerji ve tarımsal kaynakların gereksiz tüketilmesine de neden oluyor. Özellikle Ramazan ayında bilinçli tüketim alışkanlıklarının benimsenmesi, israfı önlemenin en etkili yollarından biri olarak öne çıkıyor.
Chef Volkan Aslan, bu konuda farkındalık yaratmak için restoranlar ve hanelerde eğitimlerin artırılması gerektiğini belirterek, “Gerçek bereket, tüketimde dengeyi sağlamakla mümkün. İsrafı önleyerek hem bütçemizi hem de geleceğimizi koruyabiliriz” diyor.