Hava sıcaklıklarının 30 derecenin üstüne çıkmasıyla besinlerin bozulma sıklığının da arttığına dikkat çeken uzmanlar uyarıyor: Dışarıdan bakıldığında görülebilen renk ve doku kaybı ürünün bozuk olduğunun işareti. Gün içinde en az bir öğününü ev dışında tüketenlerin yaz aylarında daha da dikkatli olması gerektiğine vurgu yapan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, tüketilen ürünleri kontrol edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Besin zehirlenmelerine karşı da tüketicileri uyaran Yiğit, belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden hastaneye başvurulması gerektiğini söylüyor.
Haber : gastrofill.com
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, hava sıcaklıklarının artmasıyla besinlerin daha hızlı bozulabileceği konusunda tüketicileri uyardı.
Hava sıcaklığının artması gıdaların bozulmasını hızlandırıyor
Hava sıcaklıklarının 30 derecenin üstüne çıkması ile birlikte besinlerin bozulma sıklığının da arttığına dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Özellikle süt ve peynir gibi süt ürünleri, kıyma gibi küçük parçalı etler, maydanoz, dereotu gibi sebzeler bozulması hızlı olan yiyecekler arasında yer alır. Son zamanlarda özellikle gıda fiyatlarının artması ile kesilmiş, dilimli olarak satılan karpuz, kavun gibi meyveler de hızlı bozulabilir.” dedi.
Renk ve doku kaybı ürünün bozuk olduğunun işareti
Bozulmuş besinlerde çoğu zaman dışarıdan bakıldığında renk ve doku kaybı görüldüğünü belirten Yiğit, “Sütün renginin beyazdan sarıya dönüşmesi, maydanoz, semizotu gibi yeşil sebzelerin ve çilek, şeftali gibi meyvelerin renginin koyulaşması bozulma göstergesidir. Tavuğun renginin pembe veya turuncudan griye dönüşmeye başlaması, yüzey kayganlığının artması da tavuğun bozulduğunun göstergesidir. Kırmızı etin bozulduğu ise renk kaybına ek olarak yüzeyindeki yapışkanlıktan da anlaşılabilir.” şeklinde konuştu.
Gıda güvenliği sertifikası bulunduran restoranlar tercih edilmeli
“Gün içinde en az bir öğününüzü ev dışında tüketiyorsanız, yaz aylarında daha da dikkatli olunmalı.” uyarısını yapan Yiğit, “Mümkünse ISO 22000 gibi gıda güvenliği sertifikalarını bulunduran restoranlar tercih edilmeli. Sıcak bölgelerde yemek hizmeti sunan işletmelerin kolay bozulan yiyecekleri günlük satın almasında fayda var. Eğer böyle bir imkan yok ise soğuk depoların ısı dereceleri sıklıkla kontrol edilmeli ve besinlerin depolanması ilk giren ilk çıkar yöntemine göre olmalı.” diye konuştu.
Tüketilen ürün kontrol edilmeli
Tezgahta sıkma meyve suları satan işletmelerin, özellikle meyveleri serin ve gölgede muhafaza etmelerinin önemli olduğuna vurgu yapan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, bu meyvelerin günlük olarak satın alınması veya soğuk depolardan düşük gramajlarda çıkarılarak tezgaha konulması gerektiğini söyledi. Tüketicilerin de en azından sıkılan meyvenin rengini kontrol etmeleri gerektiğinin altını çizen Yiğit sözlerini şöyle tamamladı:
“E. coli, Salmonella gibi bakteriler et, süt gibi proteinli besinlerde hızla ürerler ve besin zehirlenmesine sebep olurlar. Besin zehirlenmeleri bozulmuş besinin tüketiminden birkaç saat veya birkaç gün sonra ortaya çıkabilir. Besin zehirlenmelerinde sıklıkla mide bulantısı, karın ağrısı, ishal gibi semptomlara rastlanır. Özellikle farklı tür bir balık tüketildiyse ve vücutta kısmi felç belirtileri, elde uyuşma, geçici hafıza kayıpları var ise mutlaka vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulmalı. Besin zehirlenmelerinde vücudun kaybettiği sıvıyı yerine koymak ve düşük yağlı beslenmek önemli. Bağırsakları destekleyen probiyotik takviyeleri de bu dönemlerde vücuda destek olur.” Doi numarası: https://doi.org/10.32739/uha.id.41206