Ümit TEMURÇİN
ADANA LEZZET FESTİVALİ 6-8 EKİM’DE YİNE Damaklarda iz bırakacak
Adana Lezzet Festivali her geçen yıl daha fazla katılımcı ve misafiriyle büyüyen bir gastronomi festivaline dönüşüyor. Gastronomi turizmine dönüşen ve bu yıl 6-8 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan Adana Lezzet Festivali geçtiğimiz yıl 660 binin üzerinde kişiyi ağırlamıştı. Festival Adana Valiliğin ev sahipliğinde Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri, odalar ve sivil toplum kuruluşunun katkılarıyla, festival yürütme kurulunun koodinasyonuyla gerçekleşiyor. Festivalin organizasyonunu Haluk Özsevim hayata geçirirken, konferans programı ve sahne programı içeriklerini Ebru Koralı oluşturdu. Açılış konuşmasını Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’in ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’’ın yapacağı etkinlik 6 Ekim’de Yeni Adana Müzesi Konferans Salonu’nda başlayacak. Gerçekleşen basın toplantısında Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Sarıçam İlçe Belediye Başkanı Bilal Uludağ kısa konuşmalarında herkesi Adana Lezzet Festivali’ne davet ettiler. Fatih Terim, Haluk Levent gibi Adana’lı ünlü isimlerin yanı sıra Sahrap Soysal, Somer Sivrioğlu, Türev Uludağ da basın toplantısına katıldı.
CARIBOU COFFEE
TÜRKİYE’NİN BÜYÜMESİNE Z KUŞAĞI YÖN VERİYOR
Caribou Coffe Türkiye Genel Müdürü Esin Aktürk Tosya’dan bu başarılı global kahve markasının ülkemizdeki büyüme stratejisi adına çok özel notlar aldım. Türkiye’de her gün artan bir kahve tüketimi var. Buna biraz da Z kuşağı yön veriyor. Türkiye bir çay ülkesiyken, piyasadaki rekabetle birlikte, yıllık kişi başı kahve tüketimi 200 gramlardan 1 kilogramın üzerine çıktı. Gençlerin de yöneldiği içecek tamamen kahve diyebiliriz. Bu bizi çok heyecanlandırıyor. Rekabette bizim için en önemli faktör tüketicinin memnuniyetidir. Mutlu ve huzurlu çalışan personelin mutlu misafirlere zemin oluşturacağı düşüncesiyle hareket ediyoruz. Dolayısıyla önceliğimizi en kıymetlilerimiz olan baristalarımıza ve diğer tüm ekibimize verdik. Stratejimizin birinci ayağı insan kaynağımız. Bunun sonuçlarını da ivedi bir şekilde alıyoruz. Mağaza başı fiş adetlerimizin çok ciddi bir artış göstermesi bunun bir göstergesi. Caribou tutkunlarına Türkiye’nin her noktasında ulaşma hedefi[1]mizi orta vadede gerçek[1]leştireceğiz. Şu anda, Türkiye’de 13 şehirde toplam 48 şube ile hizmet veriyoruz. Esin Hanım anladığım kadarıyla 2024’de de çok ciddi mağaza açılış hedefleriniz var. Bu anlamda sizinle ilk fırsatta tekrar bir araya gelmek isterim.
GRAND HYATT’ta “Jazz & Brunch” keyfi başlıyor
Brunch” keyfi başlıyor İstanbul’un merkezinde yer alan ve şehrin dinamizmini huzurlu ortamı ile buluşturan Grand Hyatt İstanbul, beklenen pazar brunchlarını yeniden misafirleri ile buluşturuyor. Otelin sıcak ve samimi mekânı Mezzanine’de, Executive Chef Yusuf Gülyiyen ve deneyimli ekibi tarafından özenle hazırlanan pazar brunch’ı, konuklara yeni haftaya leziz bir başlangıç yapma imkânı sunuyor. Grand Hyatt İstanbul’un kaliteli servisi eşliğinde 24 Eylül’den itibaren 12:30-15:30 saatleri arasında Mezzanine’de sunulacak lezzet şöleninde, Akdeniz mutfağının en sevilen lezzetleri yer alıyor. Jazz & Brunch konsepti ile düzenlenen zengin büfede, Türk kahvaltısının vazgeçilmezleri ile sevilen Akdeniz lezzetleri misafirlerini bekliyor. Grand Hyatt özeninin kendini her aşamada hissettirdiği Jazz & Brunch’ta, karides, ahtapot salatası gibi geniş salata çeşitlerinden midye dolmaya, dana pirzola, balık çeşitleri ve barbekü lezzetlerinden parmesan peynirinde makarnaya, Akdeniz ve Türk tatlı çeşitlerine uzanan zengin bir yelpaze sunuyor. Bu leziz seçeneklere sürpriz içecek ikramları da eşlik ediyor. Aile ve dostlarla buluşmak ve keyifli bir pazar günü geçirmek isteyenler, canlı caz müzik performansı eşliğinde müziğin de keyfine varıyorlar.
The Bono “Modern Anadolu mutfağı “
Teşvikiye Topağacı’nda yer alan The Bono, hem bahçesi hem de kapalı olmak üzere iki ayrı oturma alanına sahip. Benim Nişantaşı’nda çok sık gittiğim, özel yemekler için ilk tercihim diyebilirim. The Bono’da yerel ve kültürel lezzetlere dair tabakları, modern sunum ve özel dokunuşlar eşliğinde keşfedebilirsiniz. Menüde deniz ürünlerinden pideye uzanan birçok seçenek yer alıyor. Ege otlu mücver, isli yoğurt, etli yaprak sarması, Konya küflü peynirli pide ve lokum en lezzetli yemeklerinden ilk aklıma gelenler. Anadolu’nun lezzet kodlarını ve lokal ürünlerini mutfaklarında şeflerinin yorumuyla harmanlamaları ortaya enfes tarifler çıkarmış. Şanslı günündeyseniz şeflerden birkaç tüyo alabilirsiniz. Trabzon tereyağlı tavuk, Kayseri mantısı ve Gümüşhane Siron kebabı gibi ülkemizin dört bir yanından esinlenerek hazırlanan yemeklerle de karşılaşabilirsiniz. Bol alternatifli şarap şeçenekleri zaten restorana girerken sizi cezbediyor… Birbirinden göz alıcı kokteyller ise isimlerini Poyraz, Güney-Kuzeydoğu, Karayel gibi rüzgarlardan ve coğrafi bölgelerimizden almış. Kokteyllerde ayrıca Bodrum’un mandalinası, Aydın’ın kırmızı pancarı, Bursa’nın şeftalisi, Manisa’nın kavunu ve Düzce’nin dağ çileği gibi lokal lezzetler, yetiştikleri yerden temin edilerek kullanılıyor. The Bono yönetim ekibini ve çalışan tüm arkadaşları, fark yaratan bir markanın parçası oldukları ve geliştirdikleri için tebrik ederim
Pera Palas Hotel’de zamana yolculuk
İstanbul Apartmanları kitabının yazarı Turan Farajova ile Atatürk’ün ve tarihimizin en önemli yaşanmışlıklarına ev sahipliği yapan Pera Palace Hotel’de, Cumhuriyetimizin 100. yılında Mustafa Kemal Atatürk’ü andık. 1934’ten günümüze çok özel reçeteleri denediğimiz gecede, aynı zamanda Atatürk’ün Pera’sını ve anılarını Turan Farajova ve otelin GM Barış Atik’den dinledik. Efsanelerin ‘’ Efsane Lezzetleri ’’ adlı hazırlanan menü planlamasının içeriğinden size biraz bahsetmek isterim. Pera Palace Hotel’de konaklamış Jacqueline Kennedy Onassi, Greta Garbo, Ernest Hemingway ve Sarah Bernhardt ‘ın bu özel Hotel’de en beğendiği yemek seçkilerini, Meşeden Neşeye sloganıyla Sarı Zeybek serisi eşliğinde uyumlu bir şekilde sunmaları muhteşemdi. Menüde neler vardı, dediğinizi duyar gibiyim… Marine Deniz Kereviti ve Tartar ile başladık, ardından Hamura Sarılı Somon Fileto Trüf Krem Sos eşliğinde servis edildi. Votka köpüklü Limon Sorbe muhteşemdi. Ana yemek olarak sunulan Kuzu İkilisi’nin pişirilme şekli ve demirhindili kereviz püresi ile birleştirilmesine bayıldım. Finalde ise Kestane Tatlısı sütlü kahve ile ikram edildi.
SOTA ALAÇATI
Alaçatı’da deniz kabuklularının tek adresi
Alaçatı’nın tek kabuklu restorani Sota Alaçatı, 150 Yıllık dokusunu koruyarak geçmişin ruhunu günümüze taşıyan, Alaçatı’nın gözde oteli Viento’nun içinde yer alıyor. Alaçatı’nın yaz kış açık olan en iyi otellerinden Viento, bu sezon otelin içinde İzmirli Şef Osman Sezener’in danışmanlığını yaptığ efsane lezzetlere ev sahipliği yapan Sota Alaçatı’da hizmet vermeye devam ediyor.
Sota Alaçatı, Alaçatı’nın tek kabuklu deniz ürünleri sunan restoranı olmanın yanı sıra mezeleri, servis kalitesi, eşsiz lezzetleri, ambiyansı ve canlı müzik etkinlikleriyle şimdiden Alaçatı’da mutlaka gidilmesi gereken adreslerden birisi oldu.
Sota Alaçatı’da Çarşamba, Cuma ve Cumartesi canlı müzik eşliğinde istakoz, kum midyesi, narenciye soslu ahtapot, her gün taze alınan yerli kalamar, tadi damağında kalacak şampanya soslu levrek yemeden dönmeyin Sota Alaçatı et yemeyi tercih edenler için özel soslu dana kaburga ile sizleri şaşırtacak.